Meaning of "aksiliği tutmak" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF AKSILIĞI TUTMAK IN TURKISH

aksiliği tutmak

WHAT DOES AKSILIĞI TUTMAK MEAN IN TURKISH?

Definition of aksiliği tutmak in the Turkish dictionary

keep up the hassle Remove the hassle, resist stubbornly.

TRANSLATION OF AKSILIĞI TUTMAK

Find out the translation of aksiliği tutmak to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of aksiliği tutmak from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «aksiliği tutmak» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 保持事故
• Translator Turkish - Spanish: mantener percance
• Translator Turkish - English: keep mishap
• Translator Turkish - Hindi: दुर्घटना रखना
• Translator Turkish - Arabic: الحفاظ حادث
• Translator Turkish - Russian: держать несчастье
• Translator Turkish - Portuguese: manter acidente
• Translator Turkish - Bengali: ভালমন্দ রাখা
• Translator Turkish - French: garder accident
• Translator Turkish - Malay: Perhatikan
• Translator Turkish - German: halten Panne
• Translator Turkish - Japanese: 災難を保ちます
• Translator Turkish - Korean: 사고 를 유지
• Translator Turkish - Javanese: supaya mishap
• Translator Turkish - Vietnamese: giữ rủi ro
• Translator Turkish - Tamil: விபத்து வைத்து
• Translator Turkish - Marathi: अपघात ठेवा
• Turkish: aksiliği tutmak
• Translator Turkish - Italian: tenere incidente
• Translator Turkish - Polish: utrzymać nieszczęście
• Translator Turkish - Ukrainian: тримати нещастя
• Translator Turkish - Romanian: păstra incident
• Translator Turkish - Greek: κρατήσει ατυχία
• Translator Turkish - Afrikaans: hou ongeluk
• Translator Turkish - Swedish: hålla missöde
• Translator Turkish - Norwegian: holde uhell

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «AKSILIĞI TUTMAK»

Discover the use of aksiliği tutmak in the following bibliographical selection. Books relating to aksiliği tutmak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

... kan ağlamak, büyükbir üzüntüiçinde bulunmak. gaññal bolmak:Fakir düşmek. gaññañıgarnıña almak:Zıt gitmek, aksiliği tutmak, terstarafından kalkmak, sürekli ters davranmak, huysuzluk etmek, zıtlaşmak, aksileşmek. gaññañı garnıñaşağına ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Derleme sözlüğü ve kavramlar dizini - 1. cilt - Sayfa 1101

... etmek ( inat ~ ) / engellemek, tutmak 7) diklenmek, diklesmek, hirçinlas- mak, huysuzlasmak, sertlesmek, terslesmek 8) etkilenmek 9) huysuzlasmak, mizirdamak 10) tutmak ( hirçinligi, huysuzlugu, inatçiligi, sertligï, tersligï; aksiligï aksllesmek ...

Tomris Tunç, 1995

Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ... - Sayfa 33

Çünkü işleri aksi gitmişti.» AKSİLİĞİ TUTMAK : Bir düşünce ya da harekette direnmek, hemencecik peki dememek, inat etmek. «Öğretmenin aksiliği tutunca dördüncü yazılı yoklama yapmaktan vazgeçti.» AKSİLİK BU YA : Gördün mü şimdi şu ...

Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 46

O aksilik etmek » aksileşmek, aksiliği tutmak (biri) işte güçlük çıkarmak, ters huyu üste çıkıp olum- suzlaşmak. aksiliği üstünde huysuz, ters bir tutum içinde olanlar için söylenir. aksine be. tersine. aksiyom a. Fr. *+ belit aksiyon a. Fr. 1 »> eylem.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 248

Aksiliği tutmak, inat etmek i- nadında ısrar etmek, güçlük çıkarmak, direnmek: Komiserin de aksiliği tunu, ifadesini almadan bırakmadı. |l Aksilik bu ya bak sen simdi şu olana! Görüyor musun su olanı anlamında: Fakat aksilik bu ya tam o sırada ...

Safa Kılıçlıoğlu, 1985

Kayseri ağzı: Sözcükler - Sayfa 400

Aksiliği tutmak, küsmek. (Sözlükteki diğer anlamları da kullanılır.) * kıvratma gömlek Eskiden kentte, iki evin birinde el tezgâhı vardı. Evin kadını kocalarının tefecik şalvarından ailenin tüm iç çamaşırlarına, evin yaygısına varınaya değin teksitil ...

Kâzım Yedekçioğlu, 1989

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 110

... içine girmiş / yerleşmiş, vazgeçilmez bir huy niteliği kazanmış olmak. Damarını bulmak: Hoşlanacağı şeyleri bulup söyleyerek/yaparak, okşayarak birini kandırmak/uysallaştırmak. Damarı tutmak: Huysuzluğu depreşmek, aksiliği/inadı tutmak.

Asım Bezirci, 1990

Bozan ile Köpeği Cesur: Gençlik Romanı - Sayfa 78

Derdi yoktu da aksiliği mi tutmuştu? Sözünü tutmayınca içeri girmek zorunda kaldı. Çünkü evden çantasını alıp okula gitmesi gerekiyordu. Ama köpeği de hemen ardından merdiven başına kadar çıktı. Gözlerinde bir acınma ifadesi vardı.

Abdurrahman KOÇ, 2015

Kocakurt: roman - Sayfa 94

Mecburi kalçalarından tutmak zorunda kaldım. Hakim bey, matesüf itiraf ederim: Bu meyanda ... Arap'ı avlu kapısından karşıladık. Lâkin Arap'ın suratı asıktı! — N'oldu lan Arap? Tutmadı mı? Susuyordu. — Söylesene be! Bi aksilik mi oldu?

Ahmet Say, 1976

Yetim Çocuk:

“Hep içki yüzünden, aksiliği o yüzden hep... Bırakabilse eski haline döner belki. ... AynıandaLütfi'nin gürültülü kahkahası koptu: Beceriksiz sende, tutmasını biliyorsun dasaklamasını bilmiyorsun! Hemeve gitsen daha iyiolur. Babanköye döndü.

Yavuz Bahadıroğlu, 2002