Meaning of "boğazı düğümlenmek" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF BOĞAZI DÜĞÜMLENMEK IN TURKISH

boğazı düğümlenmek

WHAT DOES BOĞAZI DÜĞÜMLENMEK MEAN IN TURKISH?

Definition of boğazı düğümlenmek in the Turkish dictionary

throat knot.

boğazı düğümlenmek Üzüntüden boğazı tıkanmak.

TRANSLATION OF BOĞAZI DÜĞÜMLENMEK

Find out the translation of boğazı düğümlenmek to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of boğazı düğümlenmek from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «boğazı düğümlenmek» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 咽
• Translator Turkish - Spanish: trago
• Translator Turkish - English: gulp
• Translator Turkish - Hindi: घूंट
• Translator Turkish - Arabic: بلع
• Translator Turkish - Russian: глоток
• Translator Turkish - Portuguese: gole
• Translator Turkish - Bengali: গ্রাস
• Translator Turkish - French: gorgée
• Translator Turkish - Malay: terus menelan
• Translator Turkish - German: Schluck
• Translator Turkish - Japanese: がぶ飲み
• Translator Turkish - Korean: 들이 켜다
• Translator Turkish - Javanese: Tenggorokan
• Translator Turkish - Vietnamese: nuốt chửng
• Translator Turkish - Tamil: விழுங்குதல்
• Translator Turkish - Marathi: गिळण्याची क्रिया
• Turkish: boğazı düğümlenmek
• Translator Turkish - Italian: sorso
• Translator Turkish - Polish: łyk
• Translator Turkish - Ukrainian: ковток
• Translator Turkish - Romanian: înghițitură
• Translator Turkish - Greek: χαψιά
• Translator Turkish - Afrikaans: sluk
• Translator Turkish - Swedish: klunk
• Translator Turkish - Norwegian: jafs

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «BOĞAZI DÜĞÜMLENMEK»

Discover the use of boğazı düğümlenmek in the following bibliographical selection. Books relating to boğazı düğümlenmek and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi Mehmet Kara Mehmet Nebioğlu, Cihan Dinar. boğazıñda gaynatmak: Coşkulu bir şekilde konuşmak, bülbül gibi şakımak, güzel sesle ve neşeyle konuşmak. boğazıñ dolmak: Boğazı düğümlenmek, ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 79

Boğaz/gırtlak derdi: 1) Geçim için uğraşma. Yiyip içmek için para kazanma çabası/kaygısı. 2) Yemek pişirme/hazırlama sıkıntısı. Boğaz dokuz/kırk boğumdur: Bir sözü söylerken iyice düşünüp taşınmalı, ölçüp biçmelidir. Boğazı düğümlenmek: ...

Asım Bezirci, 1990

İKİ AYDA İTALYANCA: - Sayfa 256

Sentire un groppo alla gola Heyecandan boğazı düğümlenmek V. Araç. kullanılır. Abito a Milano. Vado a Roma. Vado da mia madre. Ben Milan‟da yaşıyorum. Ben Roma‟ya gidiyorum. Anneme gidiyorum. Abito a venti chilometri da lui.

FERHAT YILDIZ, 2015

İKİ AYDA İTALYANCA SET: E-KİTAP & SESLİ KİTAP - Sayfa 256

Sentire un groppo alla gola Heyecandan boğazı düğümlenmek V. Araç. kullanılır. Abito a Milano. Vado a Roma. Vado da mia madre. Ben Milan‟da yaşıyorum. Ben Roma‟ya gidiyorum. Anneme gidiyorum. Abito a venti chilometri da lui.

FERHAT YILDIZ, 2015

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 189

... anlamında söylenir, boğaz kavgası geçim için uğraşıp didinme, boğaz tokluğuna (çalışmak) ayrıca bir ücret almadan, yalnızca karnını doyurma karşılığında (çalışmak). boğazı açılmak iştahı artmak, boğazı düğümlenmek çok üzülmek, boğazı ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM

... swallow suddenly, sometimes making a noise, because you are nervous or surprised yutkunmak, yutkunup durmak, boğazı düğümlenmek • gulp noun |C] He took a large gulp of tea. yutkunma, yutma gum /gAm/ noun 1 [möuThj [C| the hard, ...

Cambridge University Press, 2009

Başkasının Günahına Ağlayan Adam:

Boğaz'da. Düğümlenir. Boğazı. Bediüzzaman, hep hasretihepgurbetiyaşadı. Yadabütünyeryüzünü vatan edindi. Epey bir aradan sonra İstanbul'a gelmişti. Eski mekânlarını bir daha görmek vehasretgidermek istiyordu. Sarıyer de özlediği ...

Vehbi Vakkasoğlu, 2005

Beyaz Günler:

Belki sen de gelecekte bir gün gelinine verirsin” diyen Serkan'ın sesi kısıldı, boğazı düğümlendi. “Çok güzelmiş. Çok değerli olmalı” dedi Canan yüzüğü dikkatle incelerken. Parmağına geçirip ay ışığında nasıl göründüğüne baktı. “Muhteşem ...

Sema Ezgü, 2014

Doğmamış Çocuğa Mektup:

Küçük kızın boğazı düğümlenmiş. Gözlerine dolan yaşlar tam akmaya başlamak üzereymiş ki, güneş ışığında parlayan altın renkli bir şeylere takılmış küçük kızın gözü. İçi çikolatayla dolu kristal bir şekerlik! Ama o bildiğimiz çikolatalardan değil ...

Oriana Fallaci, 1997

Türkçede organ isimleriyle kurulmuş deyimler - Sayfa 169

Boğazı açıl-: İştah gelmek (Ö.D.S.) Boğazı çıkar-: Cirye kazanmak, seddiramak etmek (L.O.) Boğazı düğümlen-: Üzüntüden boğazı tıkanmak, yutkunamamak (Ö.D.S.) Boğazı işle-: Durmadan bir şeyler yemek (A.D.S.) Boğazı körle-: Def-i cü ...

Hatice Şahin, 2004