WHAT DOES KABARMAK MEAN IN TURKISH?
Click to
see the original definition of «kabarmak» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
Definition of kabarmak in the Turkish dictionary
increase the volume without increasing the weight. / (For liquids) To float from rain or rain. Increase in quality, grow. Swelling, expansion. / (For Animals) Standing with feathers. / (For fabric) To make fur, bark on. Wetting or warming up and getting rid of it. / (Sea) Waving, big waves forming. / Find out. / (For some feelings like anger, love). To keep the head, to act like anger and walk on. To boast, to be proud. kabarmak Ağırlığı artmadan hacmi büyümek. / (Sıvılar için) Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak. / Niceliği artmak, büyümek. / Şişmek, genişlemek. / (Hayvanlar için) Tüyleri dikilmek. / (Kumaş için) Üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak. / Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak. / (Deniz) Dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak. / Bulanmak. / (Öfke, sevgi gibi bazı duygular için) Gittikçe güçlenmek. / Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak. / Böbürlenmek, gururlanmak.
Click to
see the original definition of «kabarmak» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
10 TURKISH BOOKS RELATING TO «KABARMAK»
Discover the use of
kabarmak in the following bibliographical selection. Books relating to
kabarmak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.
1
Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi
yel almak: Küplere binmek, burnunun yeli harman savurmak, burnundan solumak, öfkesi kabarmak, çok öfkelenmek, fena hâlde sinirlenmek. yel ayak: 1.Hızlı, çevik,atak. 2.Hızlı ve başarılı iş yapan, becerikli,hamarat. yel berlenböven yalı ...
Mehmet Kara, Mehmet Nebioğlu, Cihan Dinar, 2014
2
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 358
K KABA,tr. kabarmak' tan (bk.) kab-a/ka- ba„ KABAK, es. tr. kabağ (kapamakla ilgili) dan kabak (kapalı olan, kabukla kuşatılmış olan). Anlam genişlemesiyle: bilinen yemeklik bitki. Kap/kab kökünde kabarma, şişme, kendi kendine örtünüp ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
3
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 557
kabarmak kabul smdan bıktım. 4 coğr. vegökb. daha çok anadeniz kıyılarında görülen, Ay'ın ya da Güneş'in çekiminin etkisiyle deniz düzeyinde başlayan ve kıyıya doğru bir akıntı oluşturan yükselme. kabarmak (nsz) lağırlığı artmaksızın ...
4
Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 586
GondOlage n.m. Gemi hakkında : Us ver kıç yüksekliği. Kabarma, taşma. Gonfalon.] eondole. Gondole n.f. Venedik sandalı, gondol. GondOİer v.n. Gemi hakkında : başıyla-. kıçı yüksek olmak, gondol biçimi olmak. Kabarmak, taşmak, şişmek.
Reşat Nuri Güntekin, Ali Süha Delilbaşı, Nurullah Ataç, 1935
5
Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 437
Gabarcığlanma is. Kabarcıklanmak fiili. Gabarcıglanmag f. 1 - Kabarmak, deride kabarcıklar oluşmak. 2 - Su yüzünde yağmur damlalarından kabarcıklar oluşmak. Gabarcıglı sıf. Üzerinde kabarcıklar olan, kabarcıklarla örtülü. Gabardılma is.
6
Kıbrıs Türkçesinin etimolojik sözlüğü - Sayfa 244
(Demirag 1994: 350). gabar/kabar 'derinin su toplamasi, kabarcik'. XV. yüzyil Anadolu Tûrkçesi metinlerinde kabar kabar ol- 'yer yer kabarmak' biçiminde ikileme olarak geçer (TS: 2146). Anadolu agizlannda kabar 'su kabarcigT anlaminda ...
7
Kırgız sözlüğü: sözlük 25000 sözü içine almaktadır - Sayfa 378
Kabar- II, kabarmak; §ismek; ka- barip açuusu keldi: pek fazla hirs- landi, ayram kabardi. Kabarçi, 1. haberci; malûmat verici; 2. muhabir, reporta j yapan; gaze- te kabarçi'si: gazete muhabiri; a- yil-kistak kabarçisi: köy muhabiri: köyden ...
Konstantin Kuzʹmich I︠U︡dakhin, 1945
8
Türkçe-İngilizce teknik terimler sözlüğü - Sayfa 522
patiska Coarse camb- ric. ~ preslenmiş tekerlek Rough-pressed wheel. ~ planya Rough plane. ~ planya- lamak Rough plane (to). Kabara — Hob nail, shoe nail. Kabaran kil — Swelling shale. Kabarcık — Excescenze, papilla, protuberan- ce.
Halkın bazı mefhumları daha canlı, daha kestirme yollardan, müşahhaslaştırarak anlatmaya yöneldiğinden bahseder (iftihar etmek, gururlanmak yerine göğsü kabarmak, koltukları kabarmak, burnu büyümek gibi). “Zıvanadan çıkmak, ayağını ...
10
Ağıtlar: Folklor Derlemesi
Sabahleyin vardı haber Bağrıma koyuldu biber Ben okızı aradım da Yanasıca kabar kabar Kardeşimgilevardım da Kardeşim beni yolluyor Bizim yalınız ölmüş de Daha ayaklı sallıyor Ceyhan suyu bucak bucak Gülün yoldumkucak kucak Kıyma ...
