Signification de "ağzı dolu dolu konuşmak" dans le dictionnaire turc

PRONONCIATION DE AĞZI DOLU DOLU KONUŞMAK EN TURC

ağzı dolu dolu konuşmak

QUE SIGNIFIE AĞZI DOLU DOLU KONUŞMAK EN TURC

définition de ağzı dolu dolu konuşmak dans le dictionnaire turc

Parler plein de bouche pour dire des mots excités.

ağzı dolu dolu konuşmak Heyecanlı söz söylemek.

TRADUCTION DE AĞZI DOLU DOLU KONUŞMAK

Découvrez la traduction de ağzı dolu dolu konuşmak dans 25 langues grâce à notre traducteur turc multilingue.

Dans cette section, les traductions de ağzı dolu dolu konuşmak dans d'autres langues ont été obtenues par traduction automatique statistique, où l'unité essentielle de la traduction est le mot «ağzı dolu dolu konuşmak» en turc.

• Traducteur Français - chinois: 说话装得满满的嘴
• Traducteur Français - espagnol: hable lleno de boca
• Traducteur Français - anglais: speak packed full of mouth
• Traducteur Français - hindi: मुंह का पूरा पैक बात
• Traducteur Français - arabe: يتكلم معبأة بالكامل من الفم
• Traducteur Français - russe: говорят набита рта
• Traducteur Français - portugais: falam da boca cheio
• Traducteur Français - bengali: মুখ ভরা বস্তাবন্দী কথা
• Traducteur Français - français: parlent bourré la bouche
• Traducteur Français - malaisien: Mouthful
• Traducteur Français - allemand: sprechen voll gepackt mit Mund
• Traducteur Français - japonais: 話す口のフルパック
• Traducteur Français - coréen: 입 의 전체 포장 말 하노라
• Traducteur Français - javanais: nganggo dikempalken kebak tutuk
• Traducteur Français - vietnamien: nói tiếng đóng gói đầy đủ của miệng
• Traducteur Français - tamoul: வாய் முழு நிரம்பிய பேசுகிறார்கள்
• Traducteur Français - marathi: तोंड पूर्ण पॅक पडते
• turc: ağzı dolu dolu konuşmak
• Traducteur Français - italien: speak pieno di bocca
• Traducteur Français - polonais: mówić pełen ustach
• Traducteur Français - ukrainien: кажуть набита рота
• Traducteur Français - roumain: vorbesc plin de gura
• Traducteur Français - grec: μιλούν γεμάτο στόμα
• Traducteur Français - afrikaans: praat propvol mond
• Traducteur Français - suédois: tala full av munnen
• Traducteur Français - norvégien: taler pakket full av munnen

10 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «AĞZI DOLU DOLU KONUŞMAK»

Découvrez l'usage de ağzı dolu dolu konuşmak dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec ağzı dolu dolu konuşmak et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.

Küc̣ük fedailer - Sayfa 37

Nereye gittiğimizi sordular. Ben de «Şehirde aç kaldık» dedim. «Köylere dilenmeğe gidiyoruz» dedim. «Biz fakiriz» dedim. «Kimsemiz yok» dedim. Ekmekten bir lokma koparıp ağzına attı. Ağzı dolu dolu konuşmağa devam etti: — Türklerin ne ...

Fikret Arit, 1962

Deli Feto: hikâyeler - Sayfa 95

Onlardan başkaydı. Geniş dudaklarının bitişdiği yerlerde daima bir tükürük yığını kümelenirdi konuşurken. Ağzı dolu dolu <<R>> harfini Fransızlar gibi <<Ğ>> olarak, çiğneye çiğneye: <<Şu Allah'dan kitapdan ne isteğ bu heğgeleleğ?>> derdi.

Necmi Onur, 1969

Kayip araniyor: Roman - Sayfa 45

Otel kapısının ışığına birikmiş birkaç kişi ile o da garip bir lisanla ağzı dolu dolu konuşmağa başladı. İçeriye girdiği zaman gözünün içi kanlanmış, yüzü pırıl pırıl bir hiddet içinde idi. — Yakalamış' ar Faslı'yı, dedi. Ahali linç edecekmiş az kalsın.

Sait Faik, 1958

Ayikla pirincin taşini - Sayfa 8

SEYFÎ — (Ağzı dolu olduğu için güçlükle konuşur. Etrafındakilere sorar) Seyfi mi dedi?.. Evet, evet burada!.. Geliyorum. MÜBAŞÎR — Be birader, cevap versene!.. Boğazım yırtıldı!.. (Seyfi, sahneye ilerler. Elinde bir sepet vardır; ağzı doludur.

Baha Dürder, ‎Haydar Ediskun, 1969

Sarniç [ve] Kayip araniyor - Sayfa 219

Otel kapısının ışığına birikmiş birkaç kişiyle o da garip bir lisanla ağzı dolu dolu konuşmağa başladı. İçeriye girdiği zaman gözünün içi kanlanmış, yüzü pırıl pırıl bir hiddet içindeydi. — Yakalamışlar Faslı'yı, dedi. Ahali linç edecekmiş az kalsın.

Sait Faik, 1965

Millî mücadele hikayeleri - Sayfa 128

Nereye gittiğimizi sordular. Ben de «Şehirde aç kaldık» dedim. «Köylere dilenmeğe gidiyoruz» dedim. «Biz fakiriz» dedim. «Kimsemiz yok» dedim. Ekmekten bir lokma koparıp ağzına attı. Ağzı dolu dolu konuşmağa devam etti : — Türklerin ne ...

Ümid Sinan Topeuoǧlu, 1973

Sait Faik bütün eserleri: Kumpanya. Kayip araniyor - Sayfa 194

Otel kapısının ışığına birikmiş birkaç kişiyle o da, garip bir lisanla ağzı dolu dolu konuşmağa başladı. İçeriye girdiği zaman gözünün içi kanlanmış, yüzü pırıl pırıl bir hiddet içindeydi. — Yakalamışlar Faslıyı -dedi- Ahali linç edecekmiş az kalsın.

Sait Faik, 1970

Türk dili dilbilgisi - Sayfa 20

Yeni konuşmaya başlayan bir çocuk babasını görünce ağzı dolu dolu baBAM der. Ama ben babayım, dersek vurgu (baBAyım) orta hecede kalır. 5. De bağlacı ile -de hal eki vurgu ile ayrılırlar. Hal eki vurgulu, bağlaç vurgusuzdur. senDE var mı ...

Mehmed Gökalp, 1976

Pierre ya da Belirsizlikler:

O sırada konuşma geçmişe dönük anılarla dolu ve ciddi olurdu; ama tatlıydı da. ... hayatın en tatlı sevinçleride tehlikelerin top ağzında çiçeklenir.32 Ancak, hayat inançsız hafifliklerle dolu bir şey midir ve biz ondan yanlışlıkla yararlanan kişiler ...

Herman Melville, 2014

Türk Edebiyatı - 419-422. sayılar - Sayfa 61

Tam bir Orta Anadolu ağzı ve üslubu ile konuşması beni daha da heyecanlandırmıştı. ... ehliyet ve vukufla yıllar önce kaleme aldığı Ermeni âşuğlarla bizim âşıkları mukayese eden incelemesi de bu konuda geniş bilgi ve çarpıcı örneklerle dolu.

Ahmet Kabaklı, 2008