Significado de "kavzamak" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE KAVZAMAK EM TURCO

kavzamak

O QUE SIGNIFICA KAVZAMAK EM TURCO

definição de kavzamak no dicionário turco

para apertar, para conceber. / Para proteger, preservar.

kavzamak Sıkı tutmak, kavramak. / Korumak, muhafaza etmek.

TRADUÇÃO DE KAVZAMAK

Conheça a tradução de kavzamak a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de kavzamak a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «kavzamak» em turco.

• Tradutor português - chinês: 要kavz
• Tradutor português - espanhol: para KAVZ
• Tradutor português - inglês: to kavz
• Tradutor português - hindi: kavz करने के लिए
• Tradutor português - arabe: ل kavz
• Tradutor português - russo: Для КАвЗ
• Tradutor português - português: para kavz
• Tradutor português - bengali: kavz করতে
• Tradutor português - francês: pour KAVZ
• Tradutor português - malaio: untuk kavz
• Tradutor português - alemão: um KAVZ
• Tradutor português - japonês: kavzするには
• Tradutor português - coreano: kavz 하려면
• Tradutor português - javanês: kanggo kavz
• Tradutor português - vietnamita: để kavz
• Tradutor português - tâmil: கேஎவிஇசட் செய்ய
• Tradutor português - marata: kavz करण्यासाठी
• turco: kavzamak
• Tradutor português - italiano: per kavz
• Tradutor português - polonês: aby KAwZ
• Tradutor português - ucraniano: для КАвЗ
• Tradutor português - romeno: pentru a kavz
• Tradutor português - grego: Για kavz
• Tradutor português - africâner: om kavz
• Tradutor português - sueco: till kavz
• Tradutor português - norueguês: til kavz

10 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «KAVZAMAK»

Descubra o uso de kavzamak na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com kavzamak e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 624

[ Joindre; [aire toucher; joindre les deux bouts-] Kavza (t. s.) Sert kabuk, kof kap. [Behen.] Kavzama ] {t-tn.) Kabarmak, Kavzamak ] kabarıklar peyda etmek, üfürülmek. [S'cnfier; se gonfler, etre boıırsonfU,e] Kay ( t- s.) Kusma, gaseyan, istifrağ.

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Türkçeʾde Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü - Sayfa 128

... ettirmek -kokoroz- ianmak -osurugunu dügümlemek (birinin). bkz -HOROZLANMAK, UYARMAK. к o r u m a k -bakarak olmcik -barmdirmak -bekle- mek -esirgemek -gözetmek -hifzetmek -hirzican etmek -himaye etmek -kavzamak -muhafaza ...

Ülkü Yalım, ‎Özcan Yalım, 1983

Irak Türkleri - Sayfa 204

... (Hatnene): Büyük Anne İ İbinmek: Islanmak İşlemek: Çalışmak ibanmak: Oyalanmak İti: Keskin indi: Şimdi İtkin: Gaip Kankavur: Çıngırak Kan almak: Öldürmek suretiyle intikam almak Kanlı: Kâtil Kanşarmak: Karşılamak Kavzamak: Kaldırmak ...

Enver Yakuboğlu, 1976

Dil kılavuzu - Sayfa 306

kavusum durumu (gökb.) kavusur suyosunlan kavul kavuz (bitb.) kavuzcuk (bitb.) kavuzlular (bitb.) kavzamak kay, -yyi kusma" kaya° sahre kayabaligi. -ni kayabaligigiller koyabasi, -ni (müz.) kayabilim0 petroloji Kayacik kayacil kayoc° külte.

Nijat Özön, 1985

Yeni Türk lûgati - Sayfa 522

Bir yere getirip görüştürmek, mülâkat ettirmek, hicranını def ile görüştürmek. Kavut [i ] Kavrulmuş un, buğday v. s. Bu undan yapılan yemek. Kavza [i ] Sert kabuk, kof kap. Kavzamak [f] Kabarmak, kabarıklar peyda etmek. Kay [i] Kusma, gaseyan, ...

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Gençler için nutuk - Sayfa 94

kakımak karmakarış kavuz kakınç karmakarış etmek kavzamak kalak karmakarış olmak kaya keleri kalgımak karmık kayan kalıç karmuk kayar kalık karnıkara kayarmak kalıklık kartalmak kaya sarımsağı ka1ın kartuk kaygın kama kasık kayıntı ...

Mustafa Kemal Atatürk, ‎Sinan Bayraktar, 2006

Muğla İli ağzı sözlüğü - Sayfa 186

Bodrum kavzamak: korumak Marmaris, Çömlekçi, Mugla kayaf: gezginci satici. Mugla kaya korugu: eksi, kara üzüm gibi meyveleri olan, kayahk yerlerde biten bir kaya bitkisi. Mugla kayahk: 1. iki yedi yas arasindaki disi deve. Çerefler, Mugla 2.

Ali Abbas Çınar, 2004

Derleme sözlüğü ve kavramlar dizini - 1. cilt - Sayfa 1105

... aktar dönder etmek, aktar kutar etmek, atdamak, yüz etmek (l l) -2 bk. aktarma aktarmak ( bir §eyi bir yerden ba§ka bir yere ~ ) agdarmak-3, göcürmek, göçürmek (l)-1 , kavzamak (lll) ( altust ederek ~ ) ahdarmah, ahdarmak-6, ahtar mak (l)-9, ...

Tomris Tunç, 1995

Eski Türkçeden Eski Anadolu Türkçesine anlam değişmeleri - Sayfa 325

Aynı anlayıştaki kavız sözü ise Anadolu'da daha yaygındır. Aslında Anadolu'da kav kökünden türeyen ve 'tahılın kepeğini çıkarma' anlayışına söylenen kavsamak, kavzamak sözlerini de çok görüyoruz. Çorum'da buğday ile arpa kepeğine ...

Hülya Arslan Erol, 2008

Tarama dergisi: Osmanlıcadan Türkçeden söz karşılıkları

... idrak etmek, iltisak etmek, ittisal etmek, mun- sap olmak, mülâkat etmek. Kavu§mu§, Makrun, mevsul, mü telâki. Kavusturmak, Ilhak etmek, ilsak etmek, vasletmek. Kavut, Hasmet, ihtisam, sevket. Kavzak, Mücerret. Kavzamak, Derdest etmek ...

Türk Dil Kurumu, 1934