CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «IÇITME»
Descoperă întrebuințarea
içitme în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
içitme și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Anlamdan anlatıma anadilimiz Türkçe - Sayfa 32
(içitme) Asagidan keskin bir koku geliyordu. (koklama) Soguk bakislari altmda eziliyordu. (görme) Örnekleri çogaltabiliriz: aci çiglik (tatmadan içitmeye) tatli serinlik (tatmadan dokunmaya) kör biçak (görmeden dokunmaya) "Eksi bir koku geliyor ...
2
Türkiye Türkcesindeki Türkc̦e sözcüklerin köken bilgisi ...
kulaguz, kilagi (DS. VIII, 2993) kulak 'Baçin her iki yamnda bulu- nan içitme orgam' =ET.,OT. kulak ~ kulhak ~ kulkak (Uyg., DLT) ~ kulgak (Uyg., Çnè )~kulag (Çag.) ~W(Br.) < *kul- 'içitmek' + -gak/-lfa(ç DLT: kulakla-, kulakhg, kulak ton 'yenleri ...
3
Türkçede ses yansımalı kelimeler: inceleme, sözlük - Sayfa 24
... -Es), zingirti (Hamamdaki yanki, -Iç), zongur zongur (Çok hizh titremeyi anlatir, -Sv)vb. însanlarin, hayvanlann ve tabiatin öteki guçlerinin dolayh ya da dogradan ürettikleri gürültüler, birtakim ses dalgalan hâlinde insanin içitme organina eri§- ...
4
Türkçe-İngilizce teknik terimler sözlüğü - Sayfa 478
İçitme — Infusion. ~ aleti Drinking set. İçirilmiş vernik — Impegnating varnishe. İçirmek (emdirmek) — Drink (to), impreg- nate (to), soak (to) (akıtmak) Infuse (to). İç iş — Internal work, work internal. ~ fonksiyonu Inner work funetion. İç .
5
Latifi tezkiresi: - Sayfa 842
Hak kazanilan jey. istihrâc: Netice çikarma. Mana çikarma. Bazi hususlara göre mana çikarma. îstihsân: Begenmek. Kjyasi terkedip nassa yani ayet ve hadislerin hukümlere en uygun olanim almak. istimâ': Dinleme, dinlerfilme, içitme, isjtilme.
Latifı̂, Rıdvan Canım, 2000
6
Hüseyin Su kitabı - Sayfa 249
Ama sahici elmanin yerine geçen , içitme duygu- muzu uyaran i§itsel bir araci vardir.Bu i§itsel araci, sizde bildiginiz elma'yi çagnsùnr; yani, gösteren yü- zey yapiyi, gösterilen derin yapiyi karsilar. Göstergebilim de iletiçim amaçh bütün bu ...
Kemal Aykut, Ömer Lekesiz, 2005
7
Gazetecilikte ilk yazılarım, 1888-1889 - Sayfa 388
§imdi de bu hususta vahsilerin, uygar kimseler- dem içitme kuweti hususunda olan üstünlüklerini be- шгйеяхпк Vahset âleminde yasayanlann veya bütünüyle vahsi bir hayat sürenlerin duyma kuwetleri o kadar fcuwetlidir ki, bunlarm ne kadar ...
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Abdullah Tanrınınkulu, Gülçin Tanrınınkulu, 1999
8
Ali Şir Nevaî: hazılayan Agâh Sırrı Levend - 3. cilt - Sayfa 39
Bunlar "görme, içitme, do- kunup anlama, tatma, koklama" hassalandir. Bunlar edindiklerini vezire teslim etmekle yükümlüdürler. O da bunlan çaha arzet- mekte, çah da dikkatle baktiktan ve kabul cdilmemesi gerekenleri atip "maksud" olani ...
9
Akşemseddin, 1390-1459: hayatı, eserleri - Sayfa 149
Ve Kissa-i Yûsuf 'alayhi 's-salâm127 kitâ- bini nazm eylemiçlerdiir. Ve manzûm Kissa-i Mecnûn ve Leylâ'sim vardur. Ve 'ilm-i tasavvufda bir Risâle'29 cem' eylemisdür. Gözler görmedik kulaklar içitme- dik 'acâib kütüb-i kavîm de bulup nakl ve ...
Ali İhsan Yurt, Akşemseddin, Mustafa Sinan Kaçalin, 1994
10
Edebiyatimizda divan ṣiiri - Sayfa 76
Gün, gündüz Iyan Belirmek, görünmek Seref Ululuk, yükseklik, övünmek Ab A gustos ayi Revan Giden Abâd Çenlikli Cûy Gûs içitme, kulak ."-.', -, Sûz Hararet, yanma Dilâra Gönlü süsleyen, güzel Hiraman Salman güzel Kasr kösk. Revnak ...
