«FENA GÖZLE BAKMAK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR
fena gözle bakmak sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin.
fena gözle bakmak ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.
“Bir şahsa, bir davâya, bir esere fena gözle bakmanın cezası 5 sene hapistir.” diye bir kanun maddesini işletebilecek vicdan sahibi bir hâkim, dünyanın hiçbir tarafında bulunamaz. Fena gözle bakmış olmak neyle tesbit edilecektir? Fena gözün ...
Necip Fazıl Kısakürek,
2014
2
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...
Hamidoğlu Fethi Gözler. FARTASI FURTASI OLMAMAK : Dosdoğru ve dobra dobra, ... FENA GÖZLE BAKMAK : İçinde sakladığı kötü niyetini gözleriyle belli edecek bir biçimde bakmak. «İnsan kardeşine fena gözle bakar mı?» FENA HALDE ...
Hamidoğlu Fethi Gözler,
1975
3
Çanakkale Aslanları (Çanakkale'de şehit düşen ...
Futbola hoşgörüyle bakmayan kesimlerin tepkileri de gecikmemişti. Hatta her hareketleri takip ediliyordu. Kuşdili'nin meşhur al fesli, palabıyıklı, tıknaz hafiyesi etraflarında çizdiği çarkları daraltmaya ve fena gözle bakmaya başlamıştı. Hafiyenin ...
4
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 388
Bunu söylemekle fena etti. 2) (birini) kötü bir duruma düşürmek, ör. İçki beni fena eder. 3) (birini) hırpalamak, dövmek, ör. Onu fena etmişler, (birine) fena gözle bakmak 1) kötü niyetini belli edercesine bakmak. 2) bir kimse için kötü düşünceler ...
5
Folklorumuzda ve edebiyatımızda göz - Sayfa 156
Fena bakmak 169. Fena gözle bakmak 170. Firsat gözetmek Niceler kim fursatimizi gözetir Bildiginden kalma diyenlerdeniz Kul Mustafa Agyar müneccim gibi vakte müterassid Fursat gözedür dilbere eâh-i rasadindan Namdar Rahmi Karatay ...
6
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 152
Fena değil: Oldukça iyi. Kötü sayılmaz. Fena etmek: Birini kötü bir duruma düşürmek, işini bozmak, zarara uğratmak. Fena gözle bakmak: 1) Bir kimseye kötü niyetini belli edercesine bakmak. 2) Cinsel istekle bakmak. Fena halde: Adamakıllı ...
7
Türkiyat mecmuası - 4-5. ciltler - Sayfa 172
Yüksek söylemeyi âdet edinmişim, hiç yavaş söyliyemiyorum'. II - 'Eline keskin bir ustura aldı ve yavaşça bu adam yanına gelmeye başladı' Alartu bakmak — Fena gözle bakmak. Ata anağa alartu baksa gazap birle ata ananı azarlamış bulur.
Mehmet Fuat Köprülü, Reşit Rahmeti Arat,
1934
8
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 203
3. mec. Hile, düzen. fena s. Ar. I.İyi nitelikte olmayan, kötü: Fena mal. Fena hava. 2. Üzücü. 3. be. Çok : Fena halde yoruldum. § Fena değil oldukça iyi. Fena gözle bakmak kötü niyetini anlatır biçimde bakmak. Fena halde pek çok, adamakıllı.
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr,
1977
9
Necıp Fazıl Kısakürek: kendi sesinin yankısı - Sayfa 156
Zaten “Filan şahsa, şahıslara, esere, davaya, harekete fena gözle bakmak yasaktır ve bunu yapmanın cezası şudur” tarzında bir kanun maddesi çıkarılsa, böyle bir maddeyi işletebilecek bir hakim, dünyanın hiçbir yerinde bulunamaz. Böyle bir ...
Necip Fâzıl Kısakürek, M. Orhan Okay,
2007
10
1001 [i.e. Bin bir] Cerçeve: İkinci 101 Çerçeve - Sayfa 78
Zaten «Filân şahsa, şahıslara, esere, dâvâya, harekete fena gözle bakmak yasaktır ve bunu yapmanın cezası şudur» tarzında bir kanun maddesi çıkarılsa, böyle bir maddeye işletebilecek bir hâkim, dünyanın hiçbir yerinde bulunamaz.
Necip Fâzıl Kısakürek,
1968