WAS BEDEUTET FIRSATI GANIMET BILMEK AUF TÜRKISCH
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «fırsatı ganimet bilmek» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
Definition von fırsatı ganimet bilmek im Wörterbuch Türkisch
Die Gelegenheit, die Beute zu kennen, ist der beste Weg, um aus dem ersten zu entkommen. fırsatı ganimet bilmek Çıkan fırsattan en iyi biçimde yararlanmak.
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «fırsatı ganimet bilmek» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
10 BÜCHER, DIE MIT «FIRSATI GANIMET BILMEK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
fırsatı ganimet bilmek in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
fırsatı ganimet bilmek im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
Mektubat: İmam-ı Rabbani - Mektubat - Sayfa 177
Fırsatı ganîmet bilmek, vakti kıymetlendirmek lâzım olduğu bildirilmekdedir: Gönderdiğiniz mektûb geldi. Fırsatı ganîmet bilmelidir. Vaktleri çok kıymetli ni'met bilmelidir. Modaya, âdetlere uymakla ele birşey geçmez. Yalan sözlerden, kaçamak ...
2
Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 238
Kocasından kalan malı satması için kendisine başvuran zavallı dul kadını aldattı, fırsatı ganimet bildi, kadının elindekini yok parasına satın aldı) • Harama hile karıştırmak • Kendi küpünü doldurmağa bakmak • Bulanık suda balık avlamak ...
3
Türkçenin nakısları: atasözleri, deyimler, tekerlemeler, ... - Sayfa 81
ATVT, s. 169, 215' Fırsat kollamak. Yapılacak bir işi için en uygun zamanı ve durumu beklemek. "Bu muhabbetli alış verişe karşıdan imrenen bağın eşeği de fırsat kollayıp bir..." HGGH, s. 175 Fırsatı ganimet bilmek. Önüne çıkan imkânı sevinçle ...
Kâzım Yetiş, Sâmiha Ayverdi, 1993
4
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 153
Fırsat çıkmak / düşmek: Bir olanağa kavuşmak; uygun bir durum / ortam ortaya çıkmak. Fırsat düşkünü: Fırsat bulunca kötülük yapan. Kötülük yapmak için fırsat kollayan. Fırsat gözlemek / kollamak: Bak. Fırsat aramak. Fırsatı ganimet bilmek: ...
5
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 206
Fırsat düşkünü kötülük yapmak için her elverişli durumdan yararlanan. Fırsat bulmak uygun zaman bulmak. Fırsat kollamak uygun bir zaman ya da durum gözetmek. Fırsatı ganimet bilmek çıkan fırsattan hemen yararlanmak. fırsatçı s. Fırsatları ...
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr, 1977
Nitekim buyurmuşlardır : ^l^l^- ) ^Ul-JI<^ J ^ yl\ yani: fırsatın zevali çabuk olur. ... Fırsatı ganimet bilmek için her şeyin akibetini evvelden görmek ve düşünmek : (Beyt) bunun için vakti ah ve vah ile zayi etme, çünkü fırsat kıymetlidir ve zaman ...
Niẓām al-Dīn Shāmī, Necâti Lugal, 1987
7
İslam Alimlerinden Gençlere Sesleniş: - Sayfa 98
Mehmed Paksu. mez; tez ikisini de mihenk taşına götür. Bu mihenk Kur'ân'dır, peygamberlerin halleridir; onlar da mihenk gibi kalbe gel derler. Fırsatı ganimet bil Kendine gel, bari bundan sonra çekin; çünkü Allah'ın lütfuyla tevbe kapısı açıktır.
8
Osmanlıca-Türkçe yeni lûgat: islamî-ilmî-edebî-felsefî - Sayfa 255
Hicran. OÖ'jJİ İftlrakat: Ayrılıklar. Iftlrak- lar. Parçalanmalar. ^flJÜI İFTtBAS: Yırtmak. Parçalamak. Yırtıp parçalamak • Zorla yere yıkmak. Cf\j*\ İFTtBAS: Fırsat bilmek. Fırsatı ganimet bilmek. j-UİI İFTİTAH: (Fetih, ten) Açmak, bağlamak, fethetmek.
9
Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 372
(ÖÂA.) Fındık kurdu. (AVP.) (ÖÂA.) Fırıldak çevirmek (döndürmek). (ÖÂA.) Fırsat düşkünü (esiri, yoksulu). (AVP.) (Ş.) (ÖÂA.) Fırsat düşkünü esiri, yoksulu). (ÂVP.) (Ş.) (ÖÂA). Fırsatı ganimet bilmek (saymak). (EBT.) (ÖÂA.) Fıstıkî makam. (AVP.) ...
İsmail Hilmi Soykut, 1974
10
Neşrı̂ tarihi - 2. cilt - Sayfa 34
... fırsatı ganimet bildi, hayli asker topladı. Kendisinin bozuk (fâsid) fikri şunun üzerine karar kıldı; <eğer fırsat elverirse, basarak, ganîmet toplayayım; yok eğer devlet yâr olmayacak olursa, bu tarafa kaçarak, kurtulayım” dedi. (O), bu husus için ...
Neşrî, Mehmet Altay Köymen, 1984