8 BÜCHER, DIE MIT «YAĞLATMAK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
yağlatmak in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
yağlatmak im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
Yeni Türk lûgati - Sayfa 1203
Yağlatmak [f] Yağ sürdürmek, yağla sildirmek. . Kirletmek, telvis etmek. Yağlavı [i] Pek büyük yağ tavası. Yağlı [s] Yağ ile yapılmış, yağı çok. Yağ sürülmüş. Semiz, semin. Kârli, paslı, mülevves, murdar. [c] Zengin,çok para verir.Kârlı. ndan tutmak ...
İbrahim Alâettin Gövsa,
1930
2
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 728
III, 111-7 ; — dı III, 111-5 ; — ur III, 111-7 ; yaglat — = yağlatmak. [Rad., Taran., Çağ.]. II, 355-22; — tı II, 355-20 ; — ur II, 355-22 ; yagmalan — — Yağma kılığına girmek, onların huyu ile huylanmak. III, 203-21 ; — dı 1», 203-18; — ur III, 203-21 ...
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay,
1986
3
Saha (Yakut) Türkçesi grameri - Sayfa 30
7- ) Sonu -y ile biten kelimelere, ünsüzle başlayan bir ek getirildiği zaman sondaki -y sesinin düşmesi, örnek: uoy- "yağlanmak" ~ uot- "yağlatmak", eley- "oyalanmak" ~ elet- "oyalatmak" gibi. Bütün bu değişmeler kelime yapısında çok önemli ...
M. Fatih Kirişçioğlu,
1994
4
Türkoloji eleştirileri - Sayfa 205
22. Aynı sayfada Yakutçadaki İyİ düşmesi olayından söz edilerek "Sonu -y ile biten kelimelere, ünsüzle başlayan bir ek getirildiği zaman sondaki y sesinin düşmesi..." deniliyor ve şu örnekler veriliyor: uoy- "yağlanmak" - uot- "yağlatmak", eley- ...
5
Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 398
Yalan söylemek// mentir. çok sü' dük yalanı ğalsın galanı çok yalan söyledik kalsın kalanı// on a dit beaucoup de mensonges que ce qui en reste reste (laissons le reste). yalaşık bk. bılaşık. ya 'la t-, ya'latdır-/ya'lattır- f. Yağlatmak// fa ire graisser.
Mefküre Riza Mollova,
2003
6
Gönül galerimden - Sayfa 11
... tereddüt etmeden, " Arabamı severek veririm ama bir şartım var; ben kullanacağım" dedim. Hayret ettiler. Hacı Ömer'in oğlu Sakıp, Menderes'e neden şoförlük edecek diye düşünmüşler. Ama "kabul" dediler. Ben otomobili yağlattım, yıkattım.
7
Kahrolsun böyle adalet !: "Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey ...
Tereyağı ile de güzelce yağlattım. Acıkmışsındır. Buyurun, sıcak çayla da iyi olur, dedi Musa. Bu samimi, gösterişten ve art niyetten uzak, sıcak ve riyasız sözlerdeki sarmalayıcılık, yorgunluğu, uykusuzluğu alıp götürmüştü Kemal'den.
8
Üc̣ ay yatakta: Roman - Sayfa 52
Doktorun emirlerini, yalnız yemek müstesna olarak, yerine getirdim, o tatsız ilâçtan dört beş fincan daha içtim, arkamı da yeniden yağlattım. Fakat ne kalbimin sancısı geçti, ne de arkamın. Üstelik karnımda bir şişkinlik ve gerginlik yüz gösterdi.