Signification de "şakırdatmak" dans le dictionnaire turc

PRONONCIATION DE ŞAKIRDATMAK EN TURC

şakırdatmak

QUE SIGNIFIE ŞAKIRDATMAK EN TURC

définition de şakırdatmak dans le dictionnaire turc

faire du bruit.

şakırdatmak Şakır şakır ses çıkartmak.

TRADUCTION DE ŞAKIRDATMAK

Découvrez la traduction de şakırdatmak dans 25 langues grâce à notre traducteur turc multilingue.

Dans cette section, les traductions de şakırdatmak dans d'autres langues ont été obtenues par traduction automatique statistique, où l'unité essentielle de la traduction est le mot «şakırdatmak» en turc.

• Traducteur Français - chinois: 捕捉到
• Traducteur Français - espagnol: espetó a
• Traducteur Français - anglais: snapped to
• Traducteur Français - hindi: करने के लिए बोले
• Traducteur Français - arabe: قطعت ل
• Traducteur Français - russe: привязываются к
• Traducteur Français - portugais: estalou a
• Traducteur Français - bengali: থেকে snapped
• Traducteur Français - français: accrochés aux
• Traducteur Français - malaisien: direbut untuk
• Traducteur Français - allemand: um eingeschnappt
• Traducteur Français - japonais: にスナップ
• Traducteur Français - coréen: 스냅
• Traducteur Français - javanais: ngagetake kanggo
• Traducteur Français - vietnamien: kéo đến
• Traducteur Français - tamoul: துண்டித்தான்
• Traducteur Français - marathi: स्नॅप
• turc: şakırdatmak
• Traducteur Français - italien: scattato a
• Traducteur Français - polonais: rzucił się
• Traducteur Français - ukrainien: прив´язуються до
• Traducteur Français - roumain: rupt la
• Traducteur Français - grec: έσπασε σε
• Traducteur Français - afrikaans: gebreek om
• Traducteur Français - suédois: fästs
• Traducteur Français - norvégien: glefset til

10 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «ŞAKIRDATMAK»

Découvrez l'usage de şakırdatmak dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec şakırdatmak et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.

Yeni Türk lûgati - Sayfa 1031

Şakırdatmak [f] Şak veya şakır şakır ettirmek, böyle bir sesle seslendirmek. Şakır şakır [m ] Ba : Şakır. Şakıt [i] Bir cins yılanbalığı. Şakkışefe [i ] Dudak açma, söz söylemeŞaklaban [s,i] Soytarıık ve mukallitlik ederek her kalıba giren hafifmizaçlı, ...

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 1142

Şakırdatma 1 (t. m.) şak şak Şakırdatmak} veya şakır şakır ettirme, ettirmek, böyle bir sesle seslendirme, seslendirmek. [Faire claguer-J; Şakır, şakır (t. h.) Şakıra bak. [Voir : şakır.] Şaklaban (t. /.) Mukallitlik ederek her kalıba giren hafif- mizaçlı, ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

4. Murat (2. Cilt):

Bir anevvelya bir köy veyabirhan bulabilirlerse fena olmayacaktı. Yağmuraltında at sürmek neysedekılıç şakırdatmak hepten insanın rezilliğini çıkarıyordu. Islaklık hareketlerinin hürriyetini sınırlıyor,kayganlık olmadıkzamanda yeri öptürüyordu.

Yavuz Bahadıroğlu, 2000

Hulasa-i Hulasatü’l-Beyan: Konyalı Mehmet Vehbi Efendi'nin ...

Rasulullah (sav) Kur'an'ı okurken; ıslık çalmak, el şakırdatmak, asvat-ı keriheyle bağırmak ve eşar-ü ebyat söylemekle meşgul olurlardı. Lakin Allah'u Teâla fazlı kereminden rasulüne nusret verdi ve Kur'an'ı okumakla cümlesine galebe etti ve ...

ALİ OSMAN ÇETMİ, 2014

Tayyibe: - Sayfa 88

Kupa veya bardak tokuşturup şakırdatmak yerine,kupayı eline alan sofra katılımcısı, dolu bardağı elinde iken, kendisine ve yanındakilere sağlık ve mutluluk veren tüm nimetler için, Tanrı'sına teşekkür eder.” Dedemin bu son sözleri beni ...

Hilmi Taşkın, 2013

Naziliǧin ic̣yüzü - Sayfa 22

... gözünde ne muahede van ne de Almanyanın emniyetine ve selâmetine ait bir düşünce Yalnız ve yalnız kudretli ve dişli Başvekil Bismarkı devi ınek, Almanyayı kendi şahsî çiftliği haline indirmek, diledi] gibi kılıç şakırdatmak istiyordu. Böylece ...

Ahmet Emin Yalman, 1945

Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 662

Halim, sigara içenlerin takımdan çıkarılmaları gerektiğini söylüyordu. Ama antrenör, kendisini sigara içerken yakaladığı zaman, başka bir hava çaldı. (Yâni sigara içenlerin, takımdan çıkarılmamaları gerektiğini söyledi.) • Biriyle kılıç şakırdatmak ...

Nejat Muallimoğlu, 1999

Güzel sözler ve güzel fikirler antolojisi - 3. cilt - Sayfa 96

Oemab Şahabettia 298 — Kâinatta yalnız bir sosyalist tanırım: Ecel Oemab Sahabettin 299 — Küçük kapılardan girmeğe çalışanlar' eğilmeğe mecburdurlar. Cenab Sahabetten 300 — Kendi ellerini şakırdatmak için başkasını alkışlama vardır; ...

Necati Arslan, 1960

İsmail Habib Sevük'ün Açıksöz'deki yazıları, 1921-1922: ... - Sayfa 303

Yalnız kılıç şakırdatmak istiyorlar!" diyeceksiniz. Yok, biz, onu kabul edecek olursak, o zaman da sizin bir türlü galebe çalamadığınız ve galebe çalamayacağınız kuvvetlerimizi biz kendi elimizle kendimiz inhilâle uğratmış olacağız. Oh, bunun ...

İsmail Habib Sevük, ‎Mustafa Eski, 1998

Nevşehir folkloru I: deyimler, atasözleri, sözcükler - 1. cilt - Sayfa 8

Diş şakırdatmak: Gözdağı vermek, korkutmak. Dirip diş irmek: Toplamak, devşirmek. Dokuz kütün bir değneği olmak: (Küt: sakat) Aranılır kişi olmak. Doruk tutmak: Bir işte tutunmak, dikiş tuttur- Dost düşman seçmek: Uyuyor gibi yapıp hakkında ...

Hüseyin Güney, ‎Emrullah Güney, 1993

ACTUALITÉS CONTENANT LE TERME «ŞAKIRDATMAK»

Découvrez de quoi on parle dans les médias nationaux et internationaux et comment le terme şakırdatmak est employé dans le contexte des actualités suivantes.

Salıncakta sallanmak...

Salıncakta sallanmak hala çok güzeldi; artık daha hızlı sallanmak, neredeyse zincirleri şakırdatmak ve salıncak tam durmadan atlamak bir prestijdi! Tam olarak ... «Milliyet, janv 14»