Significado de "lâklak etmek" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE LÂKLAK ETMEK EM TURCO

lâklak etmek

O QUE SIGNIFICA LÂKLAK ETMEK EM TURCO

definição de lâklak etmek no dicionário turco

fale com quem falar.

lâklak etmek Karşılıklı, gelişigüzel, havadan sudan konuşmak.

TRADUÇÃO DE LÂKLAK ETMEK

Conheça a tradução de lâklak etmek a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de lâklak etmek a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «lâklak etmek» em turco.

• Tradutor português - chinês: 唠叨
• Tradutor português - espanhol: charla
• Tradutor português - inglês: clack
• Tradutor português - hindi: कड़क
• Tradutor português - arabe: طقطقة
• Tradutor português - russo: треск
• Tradutor português - português: estalido
• Tradutor português - bengali: খট্ খট্ শব্দ
• Tradutor português - francês: claquement
• Tradutor português - malaio: ketak
• Tradutor português - alemão: klappern
• Tradutor português - japonês: クラック
• Tradutor português - coreano: 딸깍하는 소리
• Tradutor português - javanês: clack
• Tradutor português - vietnamita: vô ích
• Tradutor português - tâmil: கடகடப்பொலி
• Tradutor português - marata: खटखट
• turco: lâklak etmek
• Tradutor português - italiano: schiocco
• Tradutor português - polonês: klekot
• Tradutor português - ucraniano: тріск
• Tradutor português - romeno: trosni
• Tradutor português - grego: κρότος
• Tradutor português - africâner: gesnap
• Tradutor português - sueco: klack
• Tradutor português - norueguês: klakk

10 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «LÂKLAK ETMEK»

Descubra o uso de lâklak etmek na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com lâklak etmek e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Gemide İsyan:

Nereye götürüldüğümüzü bile bilmiyor ki...” Konuşmalar nöbetçilerden birinin dikkatini çekmişti. Kırbacını ıslıklata ıslıklata üzerlerine yürüdü. “Dalga geçmek ha! Lâklâk etmek, öyle mi? Gösteririm maymunları...” size Osmanlı “Maymun senin ...

Yavuz Bahadıroğlu, 2002

Türkçede ses yansımalı kelimeler: inceleme, sözlük - Sayfa 557

TSöz (Ar. <1Ш ) laklaka [Leylegin ömrü laklakayla geçer IV.c] HKK laklak çalmak Dedikodu etmek. (Bckilli Çal -Dz) DS lâklak etmek 1. Karsilikh havadan sudan konujmak. TSöz 2. lak lak etmek (insanlann ya da yük hayvanlannin kannlanndaki ...

Hamza Zülfikâr, 1995

Örnekleriyle Türk halk şiirinde deyimler - Sayfa 145

Lâklak etmek: fundan bundan geli§igüzel söz etmek, havadan sudan konщmak. Kulak ver sözüme dinle vatandas Uyma lâklak edip gülü§enlere Seni me§gul eder isinden eyler Kan§irsin tembel peri§anlara Âsik Veysel, 20. yy. halk §iirinde ...

M. Ali Tanyeri, 1996

Türkçede anlam kaymasına uğrayan Arapça kelime ve kelime ...

Emrullah İşler. | L | Laklak laklak &W Leylek, leyleğin sesi. Kelime son anlamıyla dilimizde kullanılmaktadır. Ayrıca aşağıdaki farklı anlam için de kullanılır. Levazım Ara vermeden söylenilen saçma, sapan söz dizisi, gevezelik etmek. Lâklak ...

Emrullah İşler, 1997

Yeni Türk edebiyatında önsözler: bir 19. yüzyıl seçkisi - Sayfa 160

... orta oyunu, gibi sû-i edeb talimhânelerinden bin kat ehven ve geceye tesadüf eden yarı devre-i ömr içinde haneyi hapishaneye tahvil etmek veyahut kahvelerde, komşularda lâklâk ile izâa-i zaman eylemekten ise -ne kadar kusurlu olursa ...

Hakan Sazyek, ‎Esra Sazyek, 2008

Türk edebiyatında insan - Sayfa 258

ve hikâye ettiği hezel-fabl biçimindeki beytinde ise Şair Evlenmesi'ndeki Ebüllaklaka'nın hatırlanmaması imkansızdır: "Verir insâna sıklet sohbetiyle merdüm-i ahmak K'ider esmâı şâk bak lâklâkayla lâklâk-ı Lâklâk... " Koca burunlu, geveze ve ...

Nurettin Öztürk, 2001

Türk folklor araştırmaları - 9. cilt - Sayfa 3590

... Kul olayım elindeki fincana Leblerin benzettim lsJ-ti mercana Rakibin sözleri kî«.r etti cana işler kalbimde yare kahveci. ... Cevap: budur ki, mademki cananın içi mizdir, üç beş ukalâ humaka lâklâk adera namaz.mıza mani oimayup caiz ve ...

İhsan Hinçer, 1964

Ahmet'in kuzuları: hikâyeler

III. BEKLİYENLERİN SONU Yine ihtiyarı dinliyorlardı. Gürteş, iyice yükselmiş, meydan alev alev yanıyordu. Dayandıkları duvarlar da kızmıya başlamıştı. Kapının üstündeki yuvaya, uçan leylek döndü. Eşiyle karşılıklı takırdadılar, lâklâk ettiler.

Samim Kocagöz, 1958

Çilli ; kamm 1ǧrısı - Sayfa 327

Yakalı çalgıcılar beş altı gurbet havası çalıp gittiler. Oda- dakiler epeyce lâklâk ettikten sonra boyunlarını öne yana düşürüp uyumaya başladılar. Uyanık kalanların domuzluğu tuttu. Zaten dünyadaki bütün domuzlukları uyanıklar çıkarmıyor mu?

Fakir Baykurt, 1971

Tarih meşheri: hâtırat - 1. cilt - Sayfa 374

Üzerine aldığı bütün vazifelerde daima şiddet tarafını iltizam etmiş, astığı astık, kestiği kestik şekilde hükmetmişti. Muvaffak olmuş veya ... içinde itibarı olmuyor. Sabahleyin kalk Fatmanıma git lâklâk et, 374 İnsana Sa'yinden Başkası Yoktur,

Ahmet Ragıp Akyavaş, 2002