Bedeutung von "şaklatmak" im Wörterbuch Türkisch

AUSSPRACHE VON ŞAKLATMAK AUF TÜRKISCH

şaklatmak

WAS BEDEUTET ŞAKLATMAK AUF TÜRKISCH

Definition von şaklatmak im Wörterbuch Türkisch

ein Geräusch machen.

şaklatmak Şak diye ses çıkartmak.

ÜBERSETZUNG VON ŞAKLATMAK

Erfahre, wie die Übersetzung von şaklatmak auf 25 Sprachen mit unserem mehrsprachigen Übersetzer Türkisch lautet.

Die Übersetzungen von şaklatmak auf andere Sprachen, die in diesem Bereich vorgestellt werden, sind zustande gekommen durch automatische statistische Übersetzung, wobei die Basiseinheit der Übersetzung das Wort «şaklatmak» in Türkisch ist.

• Übersetzer Deutsch - Chinesisch: 沙沙
• Übersetzer Deutsch - Spanisch: silbido
• Übersetzer Deutsch - Englisch: swish
• Übersetzer Deutsch - Hindi: बेंत की मार
• Übersetzer Deutsch - Arabisch: حفيف
• Übersetzer Deutsch - Russisch: свист
• Übersetzer Deutsch - Portugiesisch: chibatar
• Übersetzer Deutsch - Bengalisch: ফিটফাট
• Übersetzer Deutsch - Französisch: bruissement
• Übersetzer Deutsch - Malaysisch: kibasan
• Übersetzer Deutsch - Deutsch: swish
• Übersetzer Deutsch - Japanisch: スウィッシュ
• Übersetzer Deutsch - Koreanisch: 동성 연애자
• Übersetzer Deutsch - Javanisch: swish
• Übersetzer Deutsch - Vietnamesisch: lịch sự
• Übersetzer Deutsch - Tamil: மென்மையான
• Übersetzer Deutsch - Marathi: स् स् असा आवाज
• Türkisch: şaklatmak
• Übersetzer Deutsch - Italienisch: fruscio
• Übersetzer Deutsch - Polnisch: świst
• Übersetzer Deutsch - Ukrainisch: свист
• Übersetzer Deutsch - Rumänisch: spilcuit
• Übersetzer Deutsch - Griechisch: κροταλίζω
• Übersetzer Deutsch - Afrikaans: swish
• Übersetzer Deutsch - Schwedisch: swish
• Übersetzer Deutsch - Norwegisch: svisj

10 BÜCHER, DIE MIT «ŞAKLATMAK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN

Entdecke den Gebrauch von şaklatmak in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit şaklatmak im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.

Çocuklar ÇİÇEKTİR

Bengül Dedeoğlu. ÇİÇEK OL çiçekol ELMALAR* elma ağacının tepesinde iki elma gülümsedi bana (iki. şaklat şaklat şaklat şaklat(eller çırpılır) Şaklatşaklat şaklat (parmaklar şaklatılır ) döndür döndür(eller bileklerden döndürülür) salla ...

Bengül Dedeoğlu, 2014

Ebū Ḥayyān, Kitābu'l-Idrāk li lisāni'l-Etrāk: fiil : ... - Sayfa 429

809), Kırg. çıtı- "kaş çatmak, surat asmak", "kaş çatmak" için çat- yerine tiig- "düğümlemek" fiilinden de yararlanılmıştır. 138. Kİ çatla- "el şaklatmak, el şaklatarak ses çıkarmak" çatladı V13b haşiyesinde, D19al3 gjıL) (ayr. bkz. CAFEROĞLU, 27).

A. Melek Özyetgin, 2001

Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM

clap /klaep/ verb clapping. pası clapped 1 [I, T] to hit your hands together, often repeatedly, especially in order to show that you enjoyed a performance el çırpmak, alkış tutmak, el şaklatmak The croıvd clapped and cheeredfor more. 2 clap sb ...

Cambridge University Press, 2009

Elli yıl öncesinin Elazığ çocuk oyunları - Sayfa 46

(1) Kol sapanı: Eskiden atalarımızın cenk meydanlarında taş atmak amacıyla kullanmış oldukları sapanların küçük bir benzeri. ( 2) Şaklatmak: Sapana taş bırakılmadan sapanı taş atar gibi kullandıkları sırada sapanın çıkartmış olduğu ses.

Hanifi Başaran, 1993

Masalını Yitiren Dev:

Beni sürücünün yanına oturtmuşlar. Belki debenistedim. Oraya oturmak, sürücüyle birlikte araba sürmek, atların sağrılarında kırbaç şaklatmak... İleride faytoncuolup sokaktansokağa at koşturacağım... Buyolculukta böyle aydınlıkdüşlerim yok.

Adnan Binyazar, 2014

Suç ve Ceza (Türk ve Dünya Edebiyatından Seçmeler-13):

Yolda az daha bir kupa arabasının atları ezecekti kendisini; arabacı yoldan çekilmesi için kendisine birkaç kez bağırmış, sonunda kamçıyı sırtında şaklatmak zorunda kalmıştı. Delikanlı sırtına inen kamçıya o kadar kızdı ki, bir anda kendisini ...

F. Mihayloviç DOSTOYEVSKI, 2015

Türk halk oyunları kataloğu - 2. cilt - Sayfa 43

"İki Parmak" tabirinden maksat, ellerden baş ve orta parmakları burup şaklatarak oynamalarıdır. Bazıları öylesine parmak burabilirler ki, bu sesi "Şıklatmak" fıili ifade edemez. "Şaklatmak" denilmesi gerekir. Âdeta "avuç avuca vuruluşun sesi ...

Mahmut R. Gazimihal, ‎Nail Tan, ‎Ahmet Çakır, 1997

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 1143

fon; charlatan-J şaklabanlık = Soytarılık , mukallitlik. [Bouffonnırie;charlata- nismej Şaklama | (t. m.) Şakketme, şaklamak) şakketmek şakdi- ye ses çıkarma, çıkarmak. [Voir. şaklatmak-] Şaklatma \ (t- m.) Şakketir- Şaklatmakf me , şakketirmek, ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Kitâb al-idrâk li-lisân al-Atrâk - Sayfa 27

El şaklatmak , el şaklatarak ses çıkardı, 42; R. III. 1901; Bud. 453; Lh. Os. 329. Çadır, 42; Kaş. I. 340; MW. 51 ; R. III. 1898 ; Bud. 454; Lh. Os. 331 ; Ş. Sul. 146; P. d. C. 277. Kumaşların kenarını birbirine ekledi, dikti; Ayrıca qaş çattı ve yahut ...

Ahmet Caferoğlu, 1931

Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 666

Kamçı şaklatmak, beklenmedik bir zamanda zorbaca, tehdit edici bir tavır takınmak. — Parti kurultayında, muhaliflerini yıldırmak için sık sık söz alan parti başkanı, kürsüden kamçı şaklattı. • Kanunu eline almak, aklanı eseni yapmak, kanun ...

Nejat Muallimoğlu, 1999

2 NACHRICHTEN, IN DENEN DER BEGRIFF «ŞAKLATMAK» VORKOMMT

Erfahre, worüber man in den einheimischen und internationalen Medien spricht und wie der Begriff şaklatmak im Kontext der folgenden Nachrichten gebraucht wird.

'Kekemelik tedavi edilebilir'

Kök, “Temel davranışlara ilaveten zamanla göz kırpmak, dil şaklatmak, ayağını yere vurmak gibi tikler meydana getirerek bu davranışlardan kurtulma çabası ... «Doğru Haber, Jun 15»

Fast Food Kültürü

Özellikle ekonomi ne zaman kötüye gitse, bizde köfte şaklatmak, mantı kapamak, yufka açmak, dolma sarmak moda oluyor. Her yanda cafeciler, kahveciler, ... «Radikal, Mai 14»