Signification de "susmalık" dans le dictionnaire turc

PRONONCIATION DE SUSMALIK EN TURC

susmalık

QUE SIGNIFIE SUSMALIK EN TURC

définition de susmalık dans le dictionnaire turc

silence silencieux, argent donné à une personne pour ne pas contrer ou répandre un secret qu'elle connaît, et ainsi de suite. Eh bien, tais-toi, c'est ça.

TRADUCTION DE SUSMALIK

Découvrez la traduction de susmalık dans 25 langues grâce à notre traducteur turc multilingue.

Dans cette section, les traductions de susmalık dans d'autres langues ont été obtenues par traduction automatique statistique, où l'unité essentielle de la traduction est le mot «susmalık» en turc.

• Traducteur Français - chinois: 嘘
• Traducteur Français - espagnol: silencio
• Traducteur Français - anglais: susmalık
• Traducteur Français - hindi: चुप रहना
• Traducteur Français - arabe: susmalık
• Traducteur Français - russe: тишина
• Traducteur Français - portugais: silêncio
• Traducteur Français - bengali: susmalık
• Traducteur Français - français: chut
• Traducteur Français - malaisien: susmalık
• Traducteur Français - allemand: susmalık
• Traducteur Français - japonais: ハッシュ
• Traducteur Français - coréen: 자장
• Traducteur Français - javanais: susmalık
• Traducteur Français - vietnamien: sự im lặng
• Traducteur Français - tamoul: susmalık
• Traducteur Français - marathi: susmalık
• turc: susmalık
• Traducteur Français - italien: silenzio
• Traducteur Français - polonais: cisza
• Traducteur Français - ukrainien: тиша
• Traducteur Français - roumain: tăcere
• Traducteur Français - grec: susmalık
• Traducteur Français - afrikaans: susmalık
• Traducteur Français - suédois: hysch
• Traducteur Français - norvégien: hysj

7 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «SUSMALIK»

Découvrez l'usage de susmalık dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec susmalık et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 972

0 sus payı ** susmalık. susmalık a. Sildiği bir gizi açığa vurmaması, yaymaması, yapılan bir işe karşı çıkmaması, susması için Dirine verilen para ve benzeri şey. suspus s. korku ya da benzeri bir nedenle sinmiş, susmuş. 0 suspus olmak korku ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Ateşten Gömlek: Selim İleri'nin Sonsözüyle

364. Gözetlendiği. 365. Tutuklanmam. 366. Açığa vurmamakla. 367. Dayanamazdı, katlanamazdı. 368. Kırmızılık, kızıllık. 369. Karanlık. 370. Açık, belli. 371. Bilinçli. 372. Görüş. 373. Değişmesini. 374. Susmalık. 375. Işın. 376. Yayılıyordu. 377.

Halide Edib Adıvar, 2014

Açıklamalı hukuk ve sosyal bilimler sözlüğü - Sayfa 163

HAKKI SÜKÛT Sus parası, sus payı, susmalık. HAKKI ŞEFE Su içmek hakkı. HAKKI ŞİRP Ekin ve hayvan için sudan intifa (yararlanma) hakkı. HAKKI TAPU Arazii emiriye'yi garazsız bilirkişilerin tayin ve takdir eyledikleri tapu ile (tapuyu misi ile) ...

Şakir Altay, 1983

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 614

Susku, suskun, suskunlaşmak, suskunluk, susmalık, suspus olmak, susturmak, susturucu, susturulmakTM Uygur Türkçesinde susmak (çarpmak, daldırıp almak)... SÜLÜK, tr. sül/söl (yumuşama, erime, düşmana saldırma, emme bg. anlamlar ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Yeni Türk edebiyatında öykü: Öykücüler ve öykü ... - Sayfa 469

zel kentte yaşanmış günlerin anılarına, bayram günlerine, kına gecelerine, gülüş çığırış gidip geldikleri bağ bozumlarına benzeyen duygunun bir susmalık dinginliğinde, öylece, acışıp kaldılar. Memur aileleri, aşağıda, yeni mahallede, istasyon ...

Ömer Lekesiz, 1997

Zor zaman: uzun hikâye - Sayfa 10

Hem o gülmesi de bir burukçaydı. «Al yak, alsana,» dedi, paketi, kibriti uzattı Satılmış'a. Sigarayı yakmasını, bir iki çekmesini bekledi de, «Alışmaya özenme hiç,» diye devam etti. Bir susmalık zaman geçti; bakıştılar. «Köyden çıktın sen artık.

Metin İlkin, 1971

İletişim çağında aydın kirlenmesi - Sayfa 84

Türk'ün biri, G. Wallraf tan susmalık akçe sızdırmıştır (Türkler böyledir) diyen A. Nesin, (Aydınlık- 19 Eylül 1993), yazarlık yaşamı boyunca su'i misali emsal göstermek'ten özürlüdür. Cemal Süreya onun bu özürünü şu sözlerle tanımlamıştır.

Cengiz Özakıncı, 1995