Înțelesul "sandıktaki sırtında" în dicționarul Turcă

PRONUNȚIA SANDIKTAKI SIRTINDA ÎN TURCĂ

sandıktaki sırtında

CE ÎNSEAMNĂ SANDIKTAKI SIRTINDA ÎN TURCĂ?

Definiția sandıktaki sırtında în dicționarul Turcă

Nesi poartă pe spatele trunchiului, dacă nasi este locul.

sandıktaki sırtında Nesi varsa giyer, nesi varsa yer.

TRADUCEREA SANDIKTAKI SIRTINDA

Găsește traducerea sandıktaki sırtında în 25 de limbi cu traducătorul nostru multilingv înTurcă.

Traducerile sandıktaki sırtında din Turcă în alte limbi prezentate în prezenta secțiune au fost obținute prin traducerea statistică automată; unde unitatea esențială a traducerii este cuvântul «sandıktaki sırtında» în Turcă.

• Traducător din Turcă - Chineză: 箱子的背面
• Traducător din Turcă - Spaniolă: la parte posterior de la caja
• Traducător din Turcă - Engleză: the back of the crate
• Traducător din Turcă - Hindi: टोकरा की पीठ
• Traducător din Turcă - Arabă: الجزء الخلفي من قفص
• Traducător din Turcă - Rusă: задняя часть ящика
• Traducător din Turcă - Portugheză: a parte de trás do caixote
• Traducător din Turcă - Bengali: নির্বাচনে ঘোড়ায় চড়ে
• Traducător din Turcă - Franceză: l´arrière de la caisse
• Traducător din Turcă - Malaeză: kuda pada pemilihan
• Traducător din Turcă - Germană: die Rückseite der Kiste
• Traducător din Turcă - Japoneză: クレートのバック
• Traducător din Turcă - Coreeană: 상자 의 뒷면
• Traducător din Turcă - Javaneză: jaran ing Jajak Pendapat
• Traducător din Turcă - Vietnameză: mặt sau của thùng
• Traducător din Turcă - Tamilă: தேர்தலில் குதிரையின்
• Traducător din Turcă - Marathi: मतदान येथे घोड्याची पाठ
• Turcă: sandıktaki sırtında
• Traducător din Turcă - Italiană: la parte posteriore della cassa
• Traducător din Turcă - Poloneză: z tyłu skrzyni
• Traducător din Turcă - Ucraineană: задня частина ящика
• Traducător din Turcă - Română: partea din spate a cutiei
• Traducător din Turcă - Greacă: το πίσω μέρος του κιβωτίου
• Traducător din Turcă - Afrikaans: die agterkant van die krat
• Traducător din Turcă - Suedeză: baksidan av lådan
• Traducător din Turcă - Norvegiană: baksiden av kassen

CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «SANDIKTAKI SIRTINDA»

Descoperă întrebuințarea sandıktaki sırtında în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu sandıktaki sırtında și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.

Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 412

Sandıktaki sırtında, ambardaki kamında. (AVP.) (ÖÂA.) Sansar gibi boğar. (Ş.) Sapına kadar. (ÖÂA.) Sapı silik. (AVP.) (ÖÂA.) Sap yiyip saman sıçmak (çıkarmak.) (AVP.) (ÖÂA.) Sar'ası tutmuşa döndü. (AVP.) Sarı çizmeli Mehmet Ağa. (AVP.) ...

İsmail Hilmi Soykut, 1974

Kıbrıs Türk atasözleri ve deyimleri sözlüğü - Sayfa 189

Sandıkta parası var, (d): Bankadaki hesabmda parası var. Sallapatı, (d): Uyuz uyuşuk kişi. ... Sandıktaki sepetteki sırtında, (d): Çok soğuk günlerde yoksul kişilerin ısınmak için bütün elbiselerini giymeleri. Sandıkta sakladığı yüzünü çıkardı, (d): ...

Mustafa Gökçeoğlu, ‎Harid Fedai, 1988

Masallar: cigaramın üstünde bir topal karınca - Sayfa 96

Kız ona, biz dört kişiyiz, niçin altı kişilik yemek istiyorsun deyince de, "Dört kişilik yemek bize, beşinci yemek dışarıda eşek kılgında bağlı duran kralın oğluna, altıncı yemek ise eşeğin sırtında duran sandıktaki adama" demiş. Meğer sandıktaki ...

Muhsine Helimoğlu Yavuz, 1994

Masallar ve eğitimsel işlevleri - Sayfa 251

Kız ona, biz dört kişiyiz, niçin altı kişilik yemek istiyorsun deyince de, "Dört kişilik yemek bize, beşinci yemek dışarıda eşek kılığında bağlı duran kralın oğluna, altıncı yemek ise eşeğin sırtında duran sandıktaki adama" demiş. Meğer sandıktaki ...

Muhsine Helimoğlu Yavuz, 2002

Kayseri ve Yöresi Kültür, Sanat ve Edebiyat Bilgi Şöleni: ... - Sayfa 222

Hem bir Yahudi tarafından aldatıldığı hem de paralarını kaybettiği için son derece öfkelenen, kan-ter içindeki Oflu, sırtındaki sandıkla en üst kata kadar çıkar. Derin bir nefes aldıktan sonra sırtındaki cam dolu sandığı binanın asansör ...

Mustafa Argunşah, 2001

Anadolu masalları - Sayfa 134

çıkarıp adamı sandığın içine koyup sandığa da bir delik açmış. ... Sandıktaki eşyalarım hep çürüyecek eşya, yağmur yağmasın üzerlerine, ne olursun buracıkta durayım. ... Onu bırakamam, diyerek koca sandığı da sırtına vurup eve girmiş.

Mediha Gürgöze, 1997

Danaburnu - Sayfa 47

Anasını sırtına vurmuş, yolu geçmiş ve hemen oracıkta eliyle komuş gibi denkle sandığı bulmuştu. Anasının sırtını denge, kendi sırtını sandığa dayamıştı. Sandığın kilidi ensesine batmıştı. Eliyle kilidi çekiştirince,, kilit açılıvermişti.

Oktay Rifat, 1980

Yavuz Donat'ın Vitrininden: Sandıktan ihtilale, 1977-1980 - Sayfa 132

Ben, bana oy verenlerin sorumluluğunu sırtında taşıyan adamım. AP'yi zaafa uğratacak hareket benden beklenmemelidir." "Yâni..." "Yanisi şu: Ben bir başka partiye gidecek karakterde insan değilim. İstifa ettim, doğru, ama gidip bir başka ...

Yavuz Donat, 1987

Türk masalları - Sayfa 50

Padişah bunu görünce, korkusundan ne yapsın, Azrail'i ömründe görmüş değil ki bunun nasıl bir şey olduğunu bilsin, Azrail demek böyleymiş diyerek can havliyle kalkıp sandığa girmiş. Çocuk da sandığın kapağını kapayıp, sandığı sırtına ...

Ignácz Kúnos, 1987

Sohbetler - 1. cilt - Sayfa 398

Kadıcağız o geceyi sandıkta geçirmiş. Sabah olunca da adam bir hamal getirerek sandığı sırtına yükleyip pazarın yolunu tutmuşlar. Kadı, hamalın sırtında giderken: Hamal, hamal, kuzum hamal! diye seslenmeye başlamış. Hamal bu sesleri ...

Ken'an Rifa, 1992