CE ÎNSEAMNĂ SARSAK SARSAK ÎN TURCĂ?
Apasă pentru a
vedea definiția originală «sarsak sarsak» în dicționarul Turcă dictionary.
Apasă pentru a
vedea traducerea automată a definiției în Română.
Definiția sarsak sarsak în dicționarul Turcă
paralizie paralizie paralizie, paralizie. sarsak sarsak Sarsak bir biçimde, sarsak olarak.
Apasă pentru a
vedea definiția originală «sarsak sarsak» în dicționarul Turcă dictionary.
Apasă pentru a
vedea traducerea automată a definiției în Română.
CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «SARSAK SARSAK»
Descoperă întrebuințarea
sarsak sarsak în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
sarsak sarsak și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
John Reed. - - Dünyayl Sarsan On Gün - - JOHN RE ED Sunuş Nikolay Lenin (Vladimir İlyiç Ulyanov) John Reed'in kitabı Dünyayı. Front Cover.
Yedekleyen herife kendisini kör gibi birakip, sarsak sarsak yürüdü. "Dikkat! Mer- diven!" dedi sari yagiz... Selim basamaklan saymayi akil edeme- diginden, ne kadar çiktigini bilememisti ama, çok degildi öyle... Bes, alti, yallah yallah, yedi, sekiz ...
Koşmalarına, hele de sarsak sarsak koşmalarına hiçbir mana veremedi. Arkadan takip eden olup olmadığını anlamak için sokağa kaydırdı bakışlarını. Kimsecikler yoktu. Öyleyse... Bir mana verememekle birlikte, konağın kapısında kaybolana ...
4
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 231
... basak boğasak pasak yasak yeknesak misak iltisak aksak yürük aksak ıraksak sarımsak sayrımsak imsak yakınsak burunsak barsak karsak sarsak sarsak sarsak bağırsak ince bağırsak kalın bağırsak kör bağırsak kursak sarsak sursak tutsak ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
5
Ham meyva: Hikâyeler - Sayfa 54
Gömleğimin yakasın açtım. Hiçbir değişiklik olmadı. Ilık bir esinti göğsüm dolduruverdi yalnız. Bulut gibi, fitil gibi biri geçti yanımdan. İçkiye baş lanacak, meyhaneye gidilecek saat henüz gelmişken t» adam tamam olmuştu. Sarsak sarsak^ bir o ...
6
Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 550
sarsak sarsak, sarsakça, sarkılarak. (Yaşlı ve hastalıklı adam sarsak sarsak yürüyordu.) satıp savmak yok pahasına elden çıkarmak. (Nesi varsa, satıp savmaktan başka çaresi kalmamıştı.) sayıp dökmek ne var ne yok hepsini söylemek.
7
Üvey ana: roman - Sayfa 270
ayağını sürüyerek gözlerini yerlerde sürterek, sarsak sarsak ilerledi. Bibi hıçkırıyordu. — Seni almağa geldikl Seni götürmeğe geldik ablal Lâle bir an için gözlerini kapadı. Göz pınarları yaş dolmuştu. Bibi gülüyordu: — Haydi I Haydi şimdi ...
8
Sarı duman: İstanbul'u sarsan iki gün
Terrorism; Turkey; Istanbul.
9
Dil konuları dizisi: - Sayfa 111
sarmak sarmalamak sarmaş dolaş sarpa sarmak sarsak sarsak sarsak sursak sarsıla sarsıla satıp savmak satırı satırına (ezberlemek vb.) sayfası sayfasına (aynı vb.) sayım suyum (yok) sayıp dökmek sayıp sövmek sayısını hesabını (bilmemek ...
Türk Dil Kurumu, Vecihe Hatiboğlu, 1971
sarmak sarmalamak sarmas dolas sarpa sarmak sarsak sarsak sarsak sursak sarsila sarsila satip savmak satin satinna (ezberlemek vb.) sayfasi sayfasina (ayni vb.) sayim suyum (yok) sayip dökmek sayip sövmek sayisini hesabini (bilmemek ...