Signification de "acılanmak" dans le dictionnaire turc

PRONONCIATION DE ACILANMAK EN TURC

acılanmak

QUE SIGNIFIE ACILANMAK EN TURC

définition de acılanmak dans le dictionnaire turc

Le goût est amer, amer. Avoir mal, être triste, être triste.

TRADUCTION DE ACILANMAK

Découvrez la traduction de acılanmak dans 25 langues grâce à notre traducteur turc multilingue.

Dans cette section, les traductions de acılanmak dans d'autres langues ont été obtenues par traduction automatique statistique, où l'unité essentielle de la traduction est le mot «acılanmak» en turc.

• Traducteur Français - chinois: 无法
• Traducteur Français - espagnol: No es posible
• Traducteur Français - anglais: Unable to
• Traducteur Français - hindi: करने में असमर्थ
• Traducteur Français - arabe: غير قادر على
• Traducteur Français - russe: Невозможно
• Traducteur Français - portugais: Impossível
• Traducteur Français - bengali: করতে অক্ষম
• Traducteur Français - français: Impossible de
• Traducteur Français - malaisien: dapat
• Traducteur Français - allemand: Unfähig,
• Traducteur Français - japonais: にできません。
• Traducteur Français - coréen: 할 수 없음
• Traducteur Français - javanais: Tukang
• Traducteur Français - vietnamien: không thể
• Traducteur Français - tamoul: முடியவில்லை
• Traducteur Français - marathi: अक्षम
• turc: acılanmak
• Traducteur Français - italien: Impossibile
• Traducteur Français - polonais: nie można
• Traducteur Français - ukrainien: неможливо
• Traducteur Français - roumain: Imposibil de
• Traducteur Français - grec: Δεν είναι δυνατή η
• Traducteur Français - afrikaans: nie in staat om
• Traducteur Français - suédois: Det går inte att
• Traducteur Français - norvégien: Kan ikke

10 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «ACILANMAK»

Découvrez l'usage de acılanmak dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec acılanmak et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.

Yeni Türk lûgati - Sayfa 3

Acılanmak [ f J Acı olmak, acılık peyda etmek. Acımak [f] Acılanmak, acı duymak. Ağrımak, sızlamak. Yüreği sızlamak, merhamete gelmek. Teessüf etmek, yazıklanmak. Esirgemek, kıyamamak. Acımsı [sj Az acı, acıya çalan. Acımtrak [s] Tadı ...

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 56

Yağ acıdı. ♢ Acılanmak dönşl. f. Tadı acı hale gelmek [yiyecek, içecek maddeleri]: Biberini kaçırdım, yemek acılandı. j| Mec. Üzülmek, kederlenmek, dertlenmek: Yunus Emre [...] insanların acılarıyle acılanan insandı (Nezihe Araz). ♢ Acılaşma i.

Safa Kılıçlıoğlu, 1985

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 10

M.] Acı olmak (Acılanmak) § şiddet ve hiddete gelmek, titiz olmak [Deve- nir amer-ere, s'irriter, s'aig - tir § Devenir mechant-.e ] Acılık [t. s.] Acı olan şeyin hali [Amertume] Acık [t. s.] keder, elem § yas, matem [chagı in, doıdeur i af- fliction, denil ] ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Yayinlari - 76-78. sayılar - Sayfa 153

Rhamnetin ile boyanmış olan nümuneler arasında bütün müessirlere karşı oldukça üstün haslık gösterebilenler, diğerlerinde de olduğu gibi, boyadan evvel ve boyadan sonra iki defa acılanmış olan nümüne ile ve bikromatla mordan- lanandır.

Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1955

Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 2

Acı görmüş, yaslı. acıkmak (nsz) Açlık duymak. acılanmak ( nsz ) Tadı acı olmak, acı duruma gelmek : Ağzım acılandı. acılaşmak (nsz) Tadı acı olmak: Biberler kızardıkça acılattı. acılık o. Acı olma durumu. acıma a. Acımak eylemi. acımak (nsz) I.

Türk Dil Kurumu, ‎Kemal Demiray, ‎Muammer Bakr, 1977

Hayat aile ansiklopedisi: kadin, ev, saǧlik - 1. cilt - Sayfa 68

AÇILANMA. ÇEMASI. Daha Onceden Temel Ajilanma Yapilmifs» Aclama Çekll 1-2 ayhk arahklarla 2 doz; bir yil sonra 3. doz Scihck testi yapihr, miispetse yukariki gi- Ы asilanir 1 ayhk arahklarla 2 doz, 7-12 ay sonra 3. doz Mutât sekilde ...

Şevket Rado, 1964

Cerrahi el kitabi - Sayfa 669

kırıklarında deplasman yönü sabit değildir, fakat kırık non-stabilse alt parça hemen daima yukarı deplase olur ve genellikle, tepesi antero-lateral yöne bakan bir açılanma mevcuttur. Alt 1/3 kısmın tam kırıklarında distal fragman ekseriya ...

John Long Wilson, 1970

Târih-i Gılmânı̂ - Sayfa 71

Çünkü Tanrının, kullarına şefkat göster mek, onların sevinçleriyle sevinmek, acılarıyle acılanmak Islâmın şartları arasında iken onlar (yani bağî ve zalimler) bunun aksine hareket ederler"17' Ve de doğrusu "Sultanın yasakladığı Kuran'ın ...

Mehmet Halife, ‎Kâmil Su, 1986

Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 55

... -çı abartmak abuhava acıkmak açalya abat abuk sabuk acıktırmak Abaza abuli acılanmak acan Abbasî abdal (derviş) Abdal abullabut abur cubur abus acılaşmak acımak acımsı açar açgözlü açgözlülük abdülleziz abuzambak acımtırak açı ...

Türk Dil Kurumu, 1965

Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 55

... acembuselik Acemce acemi acemkürdî acente acep aceze acı acıağaç acıbalık acıelma acıhıyar acık acıklı acıkmak acıktırmak acılanmak acılaşmak acılı acılık acımak acımasız acımsı acımtırak acınacak acındırmak acınmak Acıpayam acırak ...

Türk Dil Kurumu, 1970