Signification de "dudak sarkıtmak" dans le dictionnaire turc

PRONONCIATION DE DUDAK SARKITMAK EN TURC

dudak sarkıtmak

QUE SIGNIFIE DUDAK SARKITMAK EN TURC

définition de dudak sarkıtmak dans le dictionnaire turc

Lip smack Quelque chose à bouder.

TRADUCTION DE DUDAK SARKITMAK

Découvrez la traduction de dudak sarkıtmak dans 25 langues grâce à notre traducteur turc multilingue.

Dans cette section, les traductions de dudak sarkıtmak dans d'autres langues ont été obtenues par traduction automatique statistique, où l'unité essentielle de la traduction est le mot «dudak sarkıtmak» en turc.

• Traducteur Français - chinois: 唇吊坠
• Traducteur Français - espagnol: Para colgante labio
• Traducteur Français - anglais: To lip pendant
• Traducteur Français - hindi: होंठ लटकन के लिए
• Traducteur Français - arabe: ل قلادة الشفة
• Traducteur Français - russe: Для губ подвеска
• Traducteur Français - portugais: Para pingente lábio
• Traducteur Français - bengali: ঠোঁট দুল করার
• Traducteur Français - français: Pour pendentif lèvre
• Traducteur Français - malaisien: Untuk bibir loket
• Traducteur Français - allemand: Lippenanhänger
• Traducteur Français - japonais: リップペンダントへ
• Traducteur Français - coréen: 립 펜던트
• Traducteur Français - javanais: Kanggo lip kalung
• Traducteur Français - vietnamien: Để môi pendant
• Traducteur Français - tamoul: லிப் பதக்கத்தில் செய்ய
• Traducteur Français - marathi: ओठ लोंबता करण्यासाठी
• turc: dudak sarkıtmak
• Traducteur Français - italien: Per pendente del labbro
• Traducteur Français - polonais: Aby wargi wisiorek
• Traducteur Français - ukrainien: Для губ підвіска
• Traducteur Français - roumain: Pentru a pandantiv buze
• Traducteur Français - grec: Για τα χείλη μενταγιόν
• Traducteur Français - afrikaans: Om lip hanger
• Traducteur Français - suédois: Till läpp hängande
• Traducteur Français - norvégien: til leppe anheng

10 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «DUDAK SARKITMAK»

Découvrez l'usage de dudak sarkıtmak dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec dudak sarkıtmak et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.

Kur'an Işığında Beden Dili:

Dudak. Dudaklar birçok duygunun işaretidir: Dudakbükmek, dudak ısırmak, dudak sarkıtmak gibi... Hatta insanın karakteri biledudaklardan okunabilir. Meselâ, dudakların ince olması, 'kararlılık, soğukkanlılık ve güçlülük' alâmeti sayılır.

Şadi Eren, 2013

Ansiklopedik halk edebiyat sözlüğü - Sayfa 153

Dudak (is.). Başta âşık edebiyatı olmak üzere, halk edebiyatı ürünlerinde sevgiliden söz ederken üzerinde durulan güzellik ... dudak payı bırakmak. dudak sarkıtmak, dudağını bükmek, dudaklarını ısırmak, dudak ısırtmak gibi deyimler yanında ...

Nurettin Albayrak, 2010

Ansiklopedik halk edebiyatı terimleri sözlüğü - Sayfa 144

Tapşırmasında (mahlasında) bu beş dudak ünsüzünden biri bulunan şairler, yalnız dudakdeğmez söyleyebilmek için ikinci ... dudak payı bırakmak, dudak sarkıtmak, dudağını bükmek, dudaklarını ısırmak, dudak ısırtmak gibi deyimler yanında ...

Nurettin Albayrak, 2004

Dobrucaʼdaki kırım türklerinde atasözleri ve deyimler - Sayfa 147

Ense yapmak. Erbalasi. Er çocugu. Erkeklïk öldü mû? Erkeklik öldü mü? Erin bukmek. Dudak bukmek. Enn sarkitmak. Dudak sarkitmak (küsmek anlamina gelir). Enn tïslemek. Dudak isirma (sasmak, ayiplamak anlamina). Eskï awuzga cañi tat.

Müstecib Ülküsal, 1970

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 127

Dudak bükmek: Beğenmediğini davranışıyla beli etmek. Dudak dudağa gelmek/ kalmak: Öpüşmek. Dudak ısırmak: Bak. Dudağını ısırmak. Dudak sarkıtmak: Somurtmak, yüzünü asmak. Hoşnutsuzluğunu, küskünlüğünü belli etmek. Dudak ...

Asım Bezirci, 1990

Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 363

Dört üstü murâd üstü. (AVP.) (ÖÂA.) Dört yanına bakınmak. (ÖÂA.) Dört yanı deniz kesilmek. (AVP.) Dört yanını deniz almak. (Ş.) Dudağını ısırmak. (ÖÂA.) Dudak bükmek. (ÖÂA.) Dudak payı bırakmak. (ÖÂA.) Dudak sarkıtmak. (ÖÂA.) Dudu dilli.

İsmail Hilmi Soykut, 1974

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 217

Pisliği ile kavga etmek [Hiç yoktan kavga çıkaran, sinirli ve geçimsiz kimse] • Surat (yüz) asmak • Dudak sarkıtmak • Suratı* bir karış olmak • Lâf kaldırmamak (Kendisi hakkında en küçük bir tenkide tahammül edemeyerek öfkelenmek) • Diş ...

Nejat Muallimoğlu, 1983

Divan-i kebir - 5. cilt - Sayfa 73

Bu gece kumar zarı, penç ü şeş, aşağılık kişiler gibi öyle dudak sarkıtma. Ölümsüzlük kadehini al, uyku kadehini bırak; uyku, perdedir, apaçık bir perde. Ölümsüz sâkiyle âşıklar hoştur; şu arda kalanların toprak başlarına. 850. Onun vergili ...

Jalāl al-Dīn Rūmī (Maulana), ‎Abdülbâki Gölpınarlı

Mevlânâ dîvân-ı kebîr - 5. cilt - Sayfa 93

Bu gece kumar zarı penç ü şeş, aşağılık kişiler gibi öyle dudak sarkıtma. Ölümsüzlük kadehini al, uyku kadehini bırak; uyku perdedir, apaçık bir perde. Ölümsüz sâkîyle âşıklar hoştur; şu arda kalanların toprak başlarına. Onun vergili elinden ...

Jalāl al-Dīn Rūmī (Maulana), ‎Abdülbâki Gölpınarlı, 2007

Folklorumuzda ve edebiyatımızda göz - Sayfa 143

Çatık kaş (51) Büyük dudak sarkıtmış, eğmiş ağzı Küçük çatmış kaşı, kızarmış gözü insanı öldürür gâvurun kızı Zinhar çekme koyu ah, iki evli 93. Çayı görmeden paçaları sıvamak 94. Çok görmek Ben gedâ-yi dilber olduğumı çok mı gördünüz ...

Zeki Çıkman, 1977