CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «FIŞKIRTILMAK»
Descoperă întrebuințarea
fışkırtılmak în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
fışkırtılmak și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Küçük Su Damlasının Dünya Turu:
En çok da balinaların sırtlarındaki delikten havaya fışkırtılmak eğlendiriyordu beni. Kaskatı bir buz zerreciğinden alımlı bir su damlasına dönüşmemin üzerinden uzun yıllar geçmişti. Çok şeyler öğrenmiştim. Örneğin, dünya kurulduğundan bu ...
2
Dil ve Tarih-Coǧrafya Fakültesi dergisi - 4. cilt - Sayfa 199
Bu sırada bir köşede birikmiş kalabalık üzerine hortumla su fışkırtılmak suretiyle eski bir eğlence8 tekrarlandı. Bundan sonra mermer şadırvanlı bir salona geçilerek sofralara oturuldu. Yemek esnasında bir saz heyeti parçalar çalmakta idi.
Ankara Üniversitesi. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 1946
3
Yayinlari - 159-162. sayılar - Sayfa 335
Bu gibi düzenlerde otomatik temizleyicilerde şişeler, içine sıcak su fışkırtılmak suretiyle yumuşatılır, bundan sonra sodalı su ile 65 - 75 derecede çalkanır ve bunu müteakip 35 derecelik su ve nihayet soğuk su ile çalkanıp durulandıktan sonra, ...
Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1959
4
Nesriyatindan - 89. cilt - Sayfa 283
Bagasa su, ya duş şeklinde püskürtülmek (Şekil 172) veya delikli bir borudan fışkırtılmak (Şekil 173) suretile verilir. Biz bu ikinci şekli tercih ediyoruz. Bagas tabakasının kalınlığına göre rampada sulanacak yer 3 ilâ 5 metre kadar olmalıdır.
Türkiye Şeker Fabrikaları, 1968
5
Dergisi - 4. cilt - Sayfa 199
Bu sırada bir köşede birikmiş kalabalık üzerine hortumla su fışkırtılmak suretiyle eski bir eğlence 6 tekrarlandı. Bundan sonra mermer şadırvanlı bir salona geçilerek sofralara oturuldu. Yemek esnasında bir saz heyeti parçalar çalmakta idi.
Ankara Üniversitesi. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 1946
6
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 263
Fışkırmak, f.şkırtı, fışkırtılmak, fışkırt- Ant,d° u ?.mkfTMn? gCÇen gCÇt1' mak, fıslamak, fısnamak» özellikle koy kadınları arasmda yaygın- * dır. Fildikoz peştemal denen bir kadın FITIK, ar. fıtk (kırma, yarma, çatlama)- ö^üğü dolayısıyla köylerde ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
7
Türkiye halkının kültür kökenleri: teknikleri, ... - 5. cilt - Sayfa 145
tohumlarından fışkırtmak için neler yapıldığını bilemiyoruz. Ancak, 552 tarihinde Bizans'a getirilen tohumların at gübresi içinde ısıtılarak fışkırtıldığını öğreniyoruz. Kozacılıkta ilk iş, böcek tohumlarının saklanması olup, eskiden beri bu tohumlar ...
8
1929 dünya buhranında Türkiye'nin iktisadi politika arayışları
Bunun için fennî kışlatma ve fışkırtma mahalleri tesisine ve hatta halka fışkırtılmış tohum verilmesine lüzum vardır. Elyevm Bursada bir kışlatma ve fışkırtma istasyonu derdesti tesistir. Daha dört yerde bu tesisata ihtiyaç vardır. Hepsi 60.000 lira ...
İlhan Tekeli, Selim İlkin, 2009
9
Instanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü dergisi
«Türkiye'de Kozacılık Hareketleri» başlıklı VIII nci kısım Anadolu'da Koza yetiştirmenin bir nevi tarihçesini ve geçmiş devirlere ait teknik malûmatı (kozacılık, tohumların fışkırtılması, beslenmesi, dut yaprağı, ipek çekme v.s.) ihtiva etmektedir.
İstanbul Üniversitesi. Deniz Bilimleri ve Coğrafya Enstitüsü, 1956
10
İmparatorluk başkentinden kültür başkentine İstanbul - Sayfa 122
Grejuva ateşi (Rum ateşi), Rafine edilmemiş yağ ve sülfür karışırrunın kaynatılarak bir pompa aracılığıyla tüpten fışkırtılması ile yapılan likit alev. Doğan Kuban, İstanbul, Bir Keııt Tarihi, İstanbul 2004, s. 120. Abdülmelik dönemine gelindiğinde ...
Feridun Mustafa Emecen, 2010
ȘTIRI NOI CARE INCLUD TERMENUL «FIŞKIRTILMAK»
Află ce ziare naționale și internaționale au scris despre și cum este întrebuințat termenul
fışkırtılmak în contextul următoarelor știri.
Kapatılan Refah Partisi'nin Kayseri milletvekili Şaban Bayrak, 12 …
... bırakılmak, üzerime kış günü soğuk sular fışkırtılmak, coplanmak suretiyle maddi ve psikolojik işkencelere tabi tutuldum. Yargılanmam daha sonra Kayseri 2. «Haber Aktuel, Feb 12»
Ülkücüler 12 Eylül davasına müdahil olmak istiyor
... çivilere bağlanmak, aç ve uykusuz bırakılmak, üzerime kış günü soğuk sular fışkırtılmak, cereyanlara verilmek, çarmıhlara gerilmek, Filistin askılarına asılmak, ... «Radikal, Feb 12»
